Birkaç gündür İstanbul soğuk… Hatta haberlere bakılırsa kar bile tekrar yağabilirmiş… Keşke yağsa. Hatta önce güzel bir yağmur, ardından kar, yeryüzünü beyaza bürüse.
Bu şehre ne zaman kar yağsa mutlu olurum. Bütün hatıralarım bir film şeridi gibi geçer zihnimden… Şimdi sahile kafa dağıtmaya, olan biteni anlamaya, düşünmeye geldim… Denizi, martıları, sokak kedilerini, insanları seyrediyorum hâkim bir tepeden. Sahilde el ele, kol kola dolaşan insanlar gerçekten görülmeye değer. Fakat niye bilemiyorum tüm sahillerin tadını en güzel bu şarapçılar çıkartıyor resmen.. Sanki gidecek başka bir mekanları yok gibi… Ne zaman buralara denizi, martıları seyretmeye gelsem ateş başında muhabbet ederken buluyorum. Kimi açmış birasını, kimi cebine şarabını, kimi de semaverinde demlediği çayı yudumluyor. Tabii ki hayatın kalbi sadece burada atmıyor. Bu satırları yazdığım anda kim bilir ne kadar tezat duygular aynı anda yaşanıp duruyordur başka yerlerde…
Okumaya devam et