Sürat, atom ve makine çağı

“Çağımız sürat çağıdır. Çağımız uçak çağıdır. Çağımız atom çağıdır. Çağımız makine çağıdır…”

Bu sözler, merhum Remzi Oğuz Arık’ın 1947’de çıkan Hareket dergisindeki bir yazısının ilk cümleleri. Yazının devamında insanlığın, medeniyetin dengeli bir gelişmeye ihtiyacı olduğu, teknikle beraber ahlâkın, hukukun, güzel sanatların da çağımızda yerini bulması gerektiği anlatılıyordu.

Bu bana biraz uzak bir çağrışımla Çinlinin hikâyesini düşündürüyor… galiba yıllar önce sosyal medya hesaplarımdan bir fotoğrafın üzerine bunu yazıp paylaşmıştım.

Okumaya devam et

Bu seviye merkeplerde yok!

Bu ülkede hava hep dumanlı hep puslu… Hâl böyle olunca bu havalarda, insanların içinde göründüklerinden daha fazlasını barındırdıklarına şahit oluyorsunuz. Öyle ki oturup konuşulabilir, oldukça makul aynı zamanda mutedil adamlar ve kadınların yerine saldırgan, hırçın, gözü dönmüş bir yaratık karşınıza çıkıyor.

Tanıyamıyorsunuz bu insanları ki birden bire bir yamyama bir mutana dönüşüveriyorlar. Yarım yamalak bilgilerle, bilgi de değil, duyumlarla hınçlarını bileyip ‘öteki’ne var güçleri ile saldırıyorlar…

Okumaya devam et

Güzel Düşünce Güzel Sözün Etkisi

Bir insanın her olaya güzel bakması, güzel düşünmesi, kafasında şirinlik için dahi olsa “… mı acaba” kalmaması için her hal ve kal de hayırlı ve güzel olanın peşinden gitmesi o kişinin akıbetini hayırlı kılar. Temiz niyet, güzel düşünce ve güzel söz. Bu üçlü herkesin zirveye de yerin altına girmesine de vesile olabilecek üçlüler arasında yer alıyor. Özellikle güzel sözün insan üzerinde meydana getirdiği tesiri göz önüne alırsak düşünce ile birlikte dile gelen güzel ve tatlı sözlerin tarifini yumuşaklıkla söylenmiş, içerisinde şefkat ve merhamet barındıran, karşıdaki kişiye değer veren, samimi, akılcı, içinde hiçbir alaycılık, kırıcılık olmayan, tevazuyla söylenmiş hikmetli söz olarak tarif edebiliriz…

Okumaya devam et

Aydın ve Politikacıların Savaşı Neden Bitmez?

Birkaç gündür çoğunuzun bildiği meşhur filozof Sokrates’in döneminde kendisini suçlayanlara karşı yapmış olduğu meşhur savunmasını okudum. Bu okumaları öylesine değil kendi dönemini, içinde bulunduğu ruh halini, karşısındaki muhataplarını kafamda canlandırarak gerçekleştirdim…

unnamed

Aslında bendeniz felsefe ve mantık alanını pek sevmeyen bir yapıya sahibim. Bu biraz gönül ehli olduğumdan, biraz da iki alanın İslam dini ile çakışmasından felsefenin geneline, mantığın ise bazı kaidelerini anlamaya çalışmaktan hep uzak durdum, iç içe olmak istemedim.

Okumaya devam et

Ah Carpe Diem!

Manaymış, ruhmuş hepsi ila cehenneme zümera

Gönül eğlence ister, düşünce yeri değil bu dünya

muhyem

carpe-diem_orig

Ah Carpe Diem! Yazın kavuran sıcağında çatlamış dudaklarıma serpilen de sen misin? Kokusu saklı çiçeklerden efsûnî kokuları keşfeden de kim? Ağlanası yerlerde şen kahkahalarıyla “amaaan” tadında vurdumduymazlık nidaları savuran da sen olmalısın. Rüya ile gerçeği birbirinden ayıramayan biriciğim. “Ah zavallım” makamında hayran olduğum. Üstüne titremeyişin neden?

Okumaya devam et

Kültür ve Medeniyet

Kültür ve medeniyet birbiriyle aynı anlamı çağrıştırsa da ikisi de birbirinden ayrı ayrı şeylerdir. Thrurnwald göre medeniyet (ya da uygarlık), teknik donanım ve bilgidir. Kültür ise, bir insan topluluğundaki sosyal ilişkilerin yapısı, zihniyet ve değerlerdir. Birlikte yaşama esnasında oluşan geleneklerin, kurumların ve fikirlerin meydana getirdiği sistem kültürdür.

1568300615_Icerik

Demek ki kültür, toplumun yaşama ve değerlendirme tarzıdır.

Okumaya devam et