Kendini Çimdiklemek!

Bazen derin düşüncelere daldığımda göğsümün ortasına garip bir sancı çöker. Bu öyle kötümser bir sancı değil, tersine rahatlık veren bir sancıdır.. Dünyada bunca sıkıntı, kan, ter ve gözyaşı varken kendime huzur ve mutluluğu çok gördüğüm zamanlar olmuştur. Ancak hiç olmazsa dünyanın bu köşesinde o huzur ve mutluluğa ermek için dişlerimi sıkarak ben de rahatlamaya çalışmışımdır..

***

Gül gibi akıp giden bu hayatın sapında her zaman dik/enlerle karşılaşırız. Gülün yanağına dikenlerin içinden erişmek, dikenlere rağmen gülü el üstünde tutmak bir çelişki gibi görünse de Allah’ın tüm insanlığa bu çelişkiyi armağan ettiğine inananlardanım. Hatta bunun bir hikmeti olduğuna bile.. Rabbim böyle takdir etmişse bunun gizli veya açık bir anlamı olduğunu düşünürüm..

Okumaya devam et

Güz Yaprakları

Her ne kadar Antep’de doğmuş, Adana’da büyümüş olsam da kendimi hep İstanbul’da doğmuş ve yetişmiş gibi hissederim. Neden böyle bir duygu taşıyorum bilemiyorum ama bu kentten bir hafta ayrılmak mecburiyetinde de kalsam hemen yüreğim sıkılıverir…

İstanbul’u, ilk Beşiktaş ile tanıdım. 2 yıla yakın Akaretler de yaşadım. İlk senem şehri gezme, tanıma ve alışmayla geçmişti. İkinci senem de ise artık bu şehri sevmiş hatta birçok şair gibi ben de güzelliğine aşık olmuştum. Sanıyorum bu şehirle aramda kopamayan büyülü bir bağ var…

Okumaya devam et