İstanbul; Erguvan, Lale ve Plastik Çiçek

Tanpınar; “Yaşadığım Gibi”deki bir yazısında; “Sonra bir gün asıl baharla, halkın dilindeki baharla karşılaşırsınız.” diyor. Sanıyorum İstanbul’da bu günlerde o bahar tütmeye başladı… Tabii ki görmesini bilenler için bu böyle.

“Yolunuzun üzerindeki bodur erik ağacı bir gecenin içinde Pompei fresklerinin o meşhur florası gibi çiçek açar, büyü ve saltanat olur. Ertesi günü, bir türbenin parmaklığı üzerinden bir erguvan dalı, sanki gözlerinizin önünde, ağır bir ölüm uykusundan uyanmış gibi gülümser, gerinir. Bir hamle daha, kapınızın üzerindeki salkım ağacı çiçeklenir, bütün duvar ve avlu bir Diyonizos ayini gibi mor bir ışık içinde kalır. Ve İstanbul baharı vadiden vadiye, tepeden tepeye akislerle çoğalır.”

Okumaya devam et

Bir Tutkusun Yüreğimde

Bir tutkusun, sen yüreğimde
Seni arıyor yaşlı gözlerim
Seni dinliyor kulaklarım
Daha dün gibi taptaze sesinle…
Seni sevmek, seni özlemek,
Seninle yaşanacak hayatı
İple çekmek,
Seninle bir sofrada
Ege de zeytin yemek,
Sevda üstü lezzetlerle tütsülenmek
“Gitme” korkusu olmadan…

Okumaya devam et